Sony A1, Canon R3 ve Nikon Z9
Artık sahnede Nikon var. Z9...
8K video kıskacında fotoğraf makineleri kendilerine yer aramaya devam ediyorlar. Önce Sony A1, sonra Canon R3 ve şimdi de sahnede Nikon Z9 var. Üç makine de markaların "Amiral Gemisi" durumunda konumlanmış halde. Ancak önce fiyatlar ile başlayalım.
Fiyatlar sanırım teknolojinin görüntüleme alanında geldiği son durum hakkında küçük te olsa bir ip ucu oluştumuştur. Ancak bu ele aldığımız teknolojinin son kullanıcı ile buluşması zaman alacak gibi duruyor. Bu işten ciddi paralar kazanmayan, hele sadece hobi(!) için bu iş ile uğraşanlar, amatör, yarıprofesyonel kullanıcılar için bu makinelere ulaşmak hele de donanımlarını destekleyecek lens, kart vb. ekipmanlar ile bir takım oluşturmaları çok uzak bir hayal gibi.
Ama hayal de olsa güzel değil mi?
Evet Nikon yeni aynasız gövdesi Z9 duyurusundan sonra ete kemiğe bürünmüş olarak karşımıza nihayet çıkardı. Beni en çok etkileyen 3D AF performansı ve 8K 120 dakika video kayıt performansı oldu. Ki bu 8K video kayıt esnasında 11mp boyutunda fotoğraflar elde etmenizin mümkün olacağını da belirtmek isterim.
Gelelim teknik verilerine;
TEKNİK VERİLER
45,7 MP Yığılmış CMOS sensör
30 fps JPEG çekimi
20 fps Raw çekim (1000’den fazla sıkıştırılmış Raw için)
11 MP çözünürlükte 120 fps JPEG çekim
ProRes 422 HQ seçeneğiyle 8K/30p yakalama ve 8K’dan 4K
f/w ile eklenecek 8K/60p, 12-bit 8K N-Raw ve 4K ProRes RAW
Dahili 10-bit N-Log ve HLG yakalama
Azaltılmış gecikme ve daha fazla parlaklık ile 3,69M nokta OLED EVF
Çok yönlü eğimli XM nokta arka LCD
İkiz CFexpress Tip B kart yuvaları
Tam zamanlı elektronik deklanşör kamerası
Sensörü korumak için sensör kalkanı
bunlar şimdilik Z9'u öne çıkaran teknik detaylar.
Bir konu daha var ki bu beni de uzun zamandır zorluyor ve elimdeki ekipmanları değiştirmem, güncellemem konusunda arayış içerisine sokuyor. Nedir bu konu?
Tabii ki bu boyutta bir veri akışını kontrol edebilecek cihazlar. 8K monitör ile başlayıp, grafik kartı, işlemci arayışı, Ram, depolama araçları, ve tabii ki bunları editlemede kullanıla bileceğimiz yazılımlar.
4K videoları bile editlerken zorlanan sistemlerimiz 8K da iki kat zorlanacak, belki de bizi çaresiz bırakacak.
Adı geçen kameraların kayıt medyalarına baktığımızda da aynı handikap ile karşılaşıyoruz. SD, SDXC kart data aktarım hızlarının artık yetmediği durumda XQD kartlar girdi devreye. Ancak hem oldukça pahalı hem de onların sınırları da zorlanmaya başladı. Ve tüm üreticiler Canon gibi geriye dönüp bakmak zorunda kaldılar. Çöplüklerindeki CF kartları görmeleri uzun sürmedi.CF Express kartlar okuma ve yazma hızları bakımından geliştirilmeye ve depolama alanı olarak tekrar kullanılmaya müsait bulundu.Kendilerini tekrar eder halde buldular. Sony XQD ile devam ederken Canon ve Nikon CF Express kartlar ile büyük kayıt depolama ve transfer hızlarını aşmaya çabalıyorlar. Ama yakındır, SSD kartların bu gövdeler ile kullanımı için çok fazla zaman kalmadı.
Gelelim Z9'a
Nikon Z9, 45,7 MP tam çerçeve profesyonel bir spor aynasız fotoğraf makinesidir: endüstrinin en büyük oyuncularından birinden yüksek hızlı, 8K çekim niyet beyanı.
Nikon, hızlı okunan, yığılmış bir CMOS sensör etrafında profesyonel düzeyde aynasız bir fotoğraf makinesi inşa eden üçüncü marka oldu ve pazar aynasıza geçerken bunun da bir marka olma niyetinin olmadığını göstermeye kararlı görünüyor.
Z9, bu sınıftaki mekanik deklanşörü tamamen terk eden ilk fotoğraf makinesi ve özellikle video açısından, Nikon’un açık ara en iddialı kamerası.
Z9’un mevcut üst düzey Nikon DSLR’lerle ortak özelliği, düğmelerinin çoğunun arkadan aydınlatmalı olması, bu nedenle kamerayı karanlık koşullarda çalıştırmaya çalıştığınızda ve el konumunuzu hızlı bir şekilde kontrol etmeniz gerektiğinde aydınlatılabilmesidir.
AF Düğmesi
Z9’da hoş bir dönüş yapmak, kameranın ön kısmının sol alt tarafında bulunan özel bir AF modu düğmesidir. Etrafında AF-C/AF-S/MF anahtarı yoktur, ancak AF düğmesi ve iki kontrol kadranı kombinasyonu, AF sürücü modunu ve AF alanı modunu, Nikon’un DSLR atıcılarının kullanılacağı şekilde hızlı bir şekilde değiştirmenin mümkün olduğu anlamına gelir. ile.
Nikon’un DSLR’leri gibi, hızlı değişen koşullarda hızlı erişim sağlamak için fotoğraf makinesinin Fn düğmelerine AF alanı modları (AF-On etkinleştirilmiş olsun veya olmasın) atama seçeneğiniz vardır. Ancak bu kombinasyonlara farklı konu tanıma modları atayamazsınız.
Eşleşen CFexpress yuvaları
Z9’un yüksek hızlı özellikleri, bir çift CFexpress Type B yuvasının varlığıyla desteklenir. Bunlar, kullanıcının sahip olabileceği herhangi bir eski XQD kartıyla geriye dönük olarak uyumludur, ancak en uzun seri çekimleri elde etmek ve kameranın çıkaracağı en yüksek veri hızlarını korumak için daha yeni, daha hızlı kartlar önerilir.
Vizör
Vizör özellikleri, Z9’un en açık şekilde rakiplerinin gerisinde kaldığı alandır. Yakın rakiplerine kıyasla nispeten düşük çözünürlüklü 3.69M nokta paneli. Ancak, Nikon’un oynatma sırasında yalnızca tam ayrıntı düzeyini kullanmak yerine sürekli odaklama yaparken bile bu çözünürlüğü kameranın canlı görüntüsü için tam olarak kullandığı görülüyor. Bu, çıplak özelliklerin ima ettiğinden çok daha iyi ve daha tutarlı bir deneyim sağladığı anlamına gelir.
Şirket ayrıca, daha hızlı yenileme izlenimi vermek için çerçeve enterpolasyonu kullanmadığını da vurguluyor.
Çok yönlü arka LCD
Nikon, Z9 ile tamamen eklemli bir ekrana uyma dürtüsüne direndi ve bunun yerine bazı fotoğrafçılar için daha uygun olacak bir şey seçti. Temelde yukarı/aşağı yatırılabilen geleneksel bir beşiktir, ancak daha sonra yatay olarak eğilmesine izin veren başka bir menteşeye yerleştirilmiştir.
Sonuç, birkaç Fujifilm ve Panasonic modelinde çok sevdiğimiz dikey/yatay eğimli ekranlar ile Pentax K-1’in oldukça ayrıntılı teleskopik çalışma tezgahı tasarımı arasında bir yerde.
Önemli olan, ister yatay ister dikey yönde çekim yapıyor olun, ekranı size bakacak şekilde yukarı eğmenize izin vermesi ve bunu ekranı optik eksen üzerinde ortalayarak, çekimlerinizi çerçevelemeyi kolaylaştırarak yapmasıdır.
Sensör kalkanı
Nikon, kapatıldığında sensörünü kapatan ve lens değişimi sırasında sensörün korunmasına ve sensörün tozdan korunmasına yardımcı olan ilk fotoğraf makinesi değil, ancak kapağın yalnızca bu amaç için tasarlandığı ilk fotoğraf makinesi. Bu nedenle, mekanizma kapalı bir deklanşör gibi görünse de, süper hafif (düşük atalet), potansiyel olarak kırılgan deklanşör bıçakları kullanılarak yapılması gerekmez.
Batarya
Z9, önceki profesyonel Nikon’lar tarafından kullanılan büyük pilin en son çeşidi olan EN-EL18d’yi kullanır. Önceki tüm EN-EL18 pillerle çalışacak ancak USB üzerinden fotoğraf makinesinde yalnızca b, c ve d sürümlerini şarj edebilir ve EN-EL18d ile daha fazla çekim sağlar. Z9 ile birlikte verilen şarj cihazı da yalnızca daha yeni olan üç modeli destekler.
Z9, arka LCD’yi kullanırsanız şarj başına 740 ve vizörü kullanırsanız 700 çekim yapacak şekilde derecelendirilmiştir. Enerji tasarrufu modunu kullanırsanız, bu rakamlar sırasıyla 770 ve 740’a atlar. Her zaman olduğu gibi, bu sayılar, kısmen CIPA standart testinin çoğu fotoğrafçının yaptığından daha fazla oynatma kullanımı gerektirdiğinden, kaç çekim yapabileceğinizi doğrudan temsil etmez.
Pil ömrü açısından Z9 kullanıcıları için herhangi
bir endişeye neden olabilecek tek şey,
fotoğraf ve videonun birlikte yoğun şekilde çekilmesidir.
Bu tutarsızlık özellikle, fotoğraf makinesi kullanımının zıt uç noktasını temsil eden ve görüntü başına görüntü inceleme süresinin sıfıra yakın olduğu seri çekimler sırasında keskindir. Bunu göstermek için Nikon, Z9’un seri çekimlerde şarj başına 5310 çekim için iyi olduğunu iddia ediyor. Nikon test yöntemini belirtmese de bu rakam, Z9 ile hızlı aksiyon çekme konusundaki ilk deneyimlerimize çok daha yakın. Dolayısıyla, bu sayıyı tam anlamıyla almasak da, CIPA sayılarının gerçekçi olamayacak kadar düşük görünebileceğinin altını çiziyor.
Standart test sayıları kameralar arasında büyük ölçüde karşılaştırılabilir olma eğilimindedir, ancak şarj başına 700 çekim olarak derecelendirilmiş bir kamera, tipik olarak 350 olarak derecelendirilmiş bir kameradan iki kat daha fazla çekim sağlar. Derecelendirilmiş bir kamerayı tüketecek bir çekim senaryosu hayal etmeyi zor buluyoruz. şarj başına 700’den fazla çekimle, bu nedenle Z9 kullanıcıları için endişeye neden olabilecek tek şey, fotoğraf ve videonun birlikte yoğun şekilde çekilmesidir.
Nasıl karşılaştırır
Z9, Sony a1’in hem hız hem de yüksek çözünürlük sağlama hilesine uyuyor, bu yüzden en acil referans noktası bu. Bununla birlikte, Z9’un aynasız bir dünyaya geçişi haklı gösterip göstermediğini görünce, izleyicilerinin adil bir kısmının mevcut D5 ve D6 sahipleri olması muhtemeldir.
Pek çok kişinin doğrudan Canon’un 24MP R3’ü ile Z9’un 45MP’si arasında seçim yapması pek olası değil, ancak en büyük markaların mevcut serilerinin en iyilerini karşılaştırmak için buraya ekledik. Z9’un ilgili olarak nereye uyduğunu göstermek için daha küçük, daha ucuz Z7 II’yi de dahil ettik.
Nikon Z9’un teknik özellikleri, piyasadaki en yetenekli aynasız fotoğraf makineleriyle karşılaştırıldığında bile çok güçlü görünüyor. Yalnızca Sony a1 ve Canon EOS R3’ü en yüksek hızlarında eşleştirirken JPEG çekebilir, ancak bu, geride kaldığı birkaç alandan biridir. 3,69M noktalı, 60 fps vizör kağıt üzerinde hayal kırıklığı yaratabilir (gerçek dünyada çok daha az), ancak HDR fotoğraf özelliği güzel olsa da, Z9’un video yetenekleri emsallerinin çok ötesinde.
Nikon hakkındaki ‘gökyüzü düşüyor’ teorilerine tam olarak katılmamış olsanız bile, Z9’un şirket için önemli bir fotoğraf makinesi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Z6 ve Z7 modelleri çok iyiydi ve Z5, Z sistemine çok uygun fiyatlı bir yol sağlıyor, ancak eksik olan gerçek bir ‘halo’ ürünü. Z9 açıkça bu rolü oynuyor: hem profesyonel atıcıları Z mount’ta kendileri için bir gelecek olduğuna ikna etmek hem de serinin geri kalanında parlayabilecek küçük bir ışıltı sağlamak.
Z9’u oldukça zorlu koşullarda kullanmış olması, her iki açıdan da çok iyi bir izlenim bırakıyor. Profesyonel kalitede bir spor kamerası olarak, kağıt üzerinde olduğu kadar kenarda da iyi performans gösteriyor. Daha önce yalnızca Sony’nin a1 modelinde sunulan bir çözünürlük ve hız kombinasyonu sunar. Ancak, Z9’un bu kameranın sensörünü ödünç alacağı yönündeki popüler varsayıma rağmen, Z9’un D850 görüntü kalitesiyle (bazı açılardan tam çerçeve için hala yüksek çıta) spor yanlısı hız sunabileceği yönünde heyecan verici bir olasılık var. Raws’ı biraz daha incelediğimizde daha fazlasını öğreneceğiz.
Fotoğraf makinesinin saniyede 20 karelik Raw çekim hızı, a1 veya daha düşük çözünürlüklü EOS R3’ten daha yavaş, ancak yine de iki öğleden sonra çekimin üzerinde çalışmak için 3100 Raw/JPEG çifti (170 Gb) bırakması için yeterliydi. Ayrıca, çektiğiniz aksiyon 30 fps gerektiriyorsa, JPEG’ler ihtiyaçlarınız için yeterliyse Sony ve Canon’un en yüksek hızını eşleştirebilirsiniz (bu, bazı durumlarda çekim yapmanın tek pratik yolu olabilir). 11 MP JPEG’lere aldırmazsanız, Z9 120 fps’ye kadar çekim yapabilir.
Z9’un son derece rekabetçi göründüğü bir başka alan da, Nikon ile her zaman ilişkilendirdiğimiz bir şey olmayan video. Nikon’un ILC’ler için video özelliklerinde piyasayı en son yönettiği zaman, bir APS-C sensöründen HD video sunan D90’dı, ancak sadece birkaç hafta sonra Canon’un tam çerçeve Full HD çekim yapan EOS 5D II’si tarafından yenildi. . O zamandan beri hem destek araçlarını hem de temel video özelliklerini geliştirmeye devam etti, ancak Z9 düzeyinde hiçbir şey olmadı. Z9 yalnızca 8K/60p sunan ilk fotoğraf/video ILC’si değil, aynı zamanda bir donanım yazılımı güncellemesinden sonra dahili ProRes RAW yakalama ve 8K Raw video sunan ilk kişi olabilir.
Z9 sadece bir homurtudan ibaret değil: Dahili ProRes HQ yakalama ve dahili Log yakalama gibi seçenekler, Nikon’un yalnızca etkileyici görünen teknik özellikler sunmak yerine kameramanların ihtiyaçlarını dinlediğini gösteriyor. 8K/30p çekebilen bir kamera vaat etmek bir şeydir: Bunu iki saatten fazla yapabilen bir kamera sunmak, bu özelliğin kullanılabilir olmasını istediğinizi gösterir.
Ham özelliklerden uzak olsa da, Z9 hakkında hepimizi şaşırtan şey, DSLR’ye ne kadar benzediğiydi. Vizör en yüksek çözünürlüğe veya yenileme hızına sahip olmayabilir, ancak çok duyarlı ve tutarlı hissettirdi. Bu DSLR benzeri deneyim, Nikon’un 3D AF Takibinin geri dönüşüyle büyük ölçüde yardımcı oldu: tartışmasız modern AF izleme sistemlerinin öncüsü.
AF noktanızı önceden yerleştirmek ve ardından kameranın nesnenizi sahnede takip edeceğinden emin olmak, giderek daha fazla kanıksadığımız bir şey, ancak bunu ilk iyi yapan Nikon’un DSLR’leri oldu. Z9’un sistemi artık makine öğrenimi tarafından eğitilmiş algoritmalar tarafından destekleniyor, ancak kamerayı kullanırken bunu gerçekten düşünmenize gerek yok: sadece bir D6 veya D850 gibi çalışır, yalnızca daha tutarlı ve güvenilir bir şekilde çalışır.
Z9, mekanik deklanşörü kaldıran ilk aynasız fotoğraf makinesi değil, ancak ondan kurtulan ilk fotoğraf makinesi. ~1/270 saniyelik sarmal deklanşör, bazı mekanik deklanşörlerden daha hızlıdır ve bu da Nikon’u aynayı kaldırmaktan bir aşama daha ileri gitmeye sevk etmiştir. Yine de, AF modu düğmesinin geri dönüşü gibi küçük ayrıntılarla Z9, Nikon DSLR fotoğraf makinelerine hemen tanıdık gelecek.
Bu da bizi bu kameranın izleyicisine getiriyor. Kamera fiyatlarının sürekli arttığına dair genel bir algı var (bu algı her zaman gerçeklerle doğrulanmıyor), ancak Z9’un fiyatı, yerini aldığı D6’dan daha düşük. Sony a1‘in lansman fiyatından 1000 $ daha düşük (form faktörüne uyacak şekilde pil tutuşunu eklerseniz daha fazla) ve Canon’un mevcut aynasız amiral gemisinin 500 $ altında.
Bu hala onu D850’den çok daha pahalı hale getiriyor, ancak çekiciliğini genişletmeli. Sonuçta, görüntü sabitleme, çok daha iyi otomatik odaklama ve daha iyi lenslere erişim ile D850‘ye yakın görüntü kalitesini yalnızca çok daha hızlı sunabiliyorsa, bazı fotoğrafçıların bunun için bir prim ödemeye istekli olacağını varsaymak adil görünüyor.
